Saturday, December 19, 2009

Çöpten çıkan Dostoyevski umudu oldu

Oktay Çetinkaya, Adana'da alkolik ve kumarbaz bir baba ile dilencilik yapan annenin 4 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. İlkokulu bitirince kaportacının yanına çırak olarak verildi. Ancak hurdacılara satılabilecek kablo, kanalizasyon kapağı gibi malzemeler çalmaya başladı. Sonra hırsızlık yaparken tanıştığı kâğıt toplayıcılarına özendi ve "kâğıt hurdacısı" olmaya karar verdi. "Çöpü eksik olmayan" İstanbul'un yolunu tuttu. Sokak çocuklarıyla birlikte tiner çekmeye, uyuşturucuya başladı.



KIZ ÇOCUK BABASI OLDU

Zamanla çöpte bulduğu kitapları biriktirmeye başladı Oktay Çetinkaya. Hatta arkadaşlarıyla tuttuğu bir depoyu kitaplık haline getirdi. Albert Camus'yu, Kafka'yı, "en sevdiğim yazar" dediği Dostoyevski'yi çöpte bulduğu kitaplardan tanıdı. Zamanla o kadar çok kitap biriktirdi ki önce Kadıköy'de tezgâh, ardından Beyoğlu'nda bir kitap dükkânı açtı. Mütevazı dükkânı 7 yılda kitap kurtlarının, araştırmacıların uğrak adresi haline geldi. Bir kız çocuk babası Oktay'ın ilginç hayat hikâyesi, Yönetmen Enis Rıza tarafından bir ay önce 83 dakikalık bir belgesele çekildi. "Çöpte Dostoyevski Buldum" adlı belgesel, 4-11 Aralık'ta 12'ncisi düzenlenen Binbir Belgesel Film Festivali'nde ve birçok üniversitede gösterildi. Osmanlıca öğrenip eski kitapları daha çok anlamak istediğini anlatan Çetinkaya şöyle diyor: "Kendi hikâyem bana 'inanılmaz' gelmiyor. Çünkü daha kötü yerlerden daha iyi yerlere gelmiş insanları tanıdım."

Çöpten çıkan Dostoyevski umudu oldu

No comments:

Post a Comment