Thursday, December 24, 2009

Mutfağa girince eşim yere gazete seriyor

Ünlü belgeselci Coşkun Aral, 10 gün önce piyasaya çıkan 'Annemin Yemekleri' isimli kitabında; Karadeniz'den Ege'ye, Güneydoğu'dan Orta Anadolu'ya kadar yedi bölgenin lezzetlerini gözler önüne seriyor. Aral, annesi Nilüfer Aral'ın da tariflerinin yer aldığı, Hotpoint-Ariston'un desteği ile hazırlanan kitabını anlattı...



Bir yemek kitabı hazırlamak nereden aklınıza geldi?

Boğazıma düşkünüm. Çocukluğum zaten muhteşem yemeklerin pişirildiği bir evde geçti. Anne tarafım Arap ve Karadenizli, baba tarafım Türk, Arap, Kürt... Bu farklı kökenlerden gelen yemeklerin kokusuyla büyüdüm ben... Tat olayı zaten çocuk yaşta insanın beynine işliyor. Lezzet avcılığı da insanın evriminin önemli sonuçlarından biri... Tüm bu nedenlerle aklımda zaten uzun zamandır yemekle ilgili bir kitap yapmak vardı.



KİTAP ANNEME ARMAĞANIM

Kitabın ismi neden 'Annemin Yemekleri'?

Annemden Yemek Tarifleri aldım. Kalp ameliyatı geçirdiği dönemde, "Anne yılbaşına kadar elinde kitabın olacak" dedim. Kadıncağız da mutlu oldu.



Ne kadar sürede hazırladınız kitabı?

Bir hafta 10 gün gibi kısa bir süre içinde hazırlandı. Kitap çıkarma fikri ortaya atılır atılmaz, annem ve kız kardeşimden tarifleri aldık. Sonra eşim tarifleri topladı ve kitap kısa süre içinde basıma hazır hale geldi. Tabii tarifler içinden elemeler yaptık. Kolay malzemeyle, kolay bir şekilde pişirilebilecek olan yemekleri tercih ettik. İnsanlara ters gelebilecek yemek tariflerini koymadık. Kitabın boyutu, basılacağı kağıt özenle seçildi. Yani bir yandan yemek karıştırıp, bir yandan sayfaları rahatlıkla çevrilebilecek bir yemek kitabı hazırlamış olduk.



Siz yemek seçer misiniz?

5-6 yaşına kadar yemek seçermişim. Pırasa yemezmişim mesela... Kızım da şimdi benim gibi... Su böreğinin hamurunu yermişim sadece, makarna çok severmişim... Ama hazırladığım programlarda her şeyi yermişim gibi bir imajım oluştu. Oysa hiç öyle değilim, ben bir lezzet avcısıyım.



Mecburiyetten neler yediniz?

Mecburiyetten fare, köpek ve solucan yemiştim. Karga ve yılan da yedim. Ama bu kadar olmasa da bizim mutfağımızda da herkesin yiyemeyeceği şeyler var. Türkler'in, 'Sütlü ciğer' diye bir yemeği var. Akciğerin içine süt koyup, suda haşlıyorlar. Sonra da peynir gibi kesiyorlar... Kelle, mumbar dolması, kokoreç herkesin yiyeceği şeyler değil...



Evde kim yapıyor yemekleri?

Eşim de ben de yapıyoruz. Eşim çok iyi Suşi yapıyor mesela... Ben de evde olduğum zamanlar, etrafı kirletmemek koşuluyla bazı yemekleri yapmaya çalışıyorum. Ama ben yemek yaparken yere gazeteler koyuluyor... Erkeğin mutfağa girdiğinde olan bir hal vardır ya, o bende de var... Bir şeyler illaki dağılır, kırılır, kirlenir. Sakarlığım var ama lezzet avcılığım da var...



Kitabınızdaki yemeklerin hepsini yapabiliyor musunuz?

Yaparım. Hamur da açarım. Ama sürekli hamur açan bir ev kadını kadar kısa sürede, o kadar rahat ve ince hamur açamam. Bazı şeyleri ayırt etmek lazım; ben aşçı değilim. Ben o hamurun içinde bulunması gereken malzemeleri, bunların hangi oranlarda bulunması gerektiğini ve hamurun nasıl olması gerektiğini bilen insanım.



DAHA İYİSİNİ YAPABİLİRİZ

Yemek konusuna özel bir ilginiz var... Programlarınızdan zaten bunu görüyorduk, bu kitapla bunu daha da perçinlemiş oldunuz...

Türkiye, birçok kültürün yer aldığı bir coğrafya. İnanılmaz bir yemek çeşitliliği, yemek kültürü var. Böyle bir coğrafyada tek çeşit yemek yememiz, özel yemeklerin ortadan kalkması düşünülemez. Yemek çeşitliliğinin ortadan kalkmasının engellenmesi lazım. Bunun için çalışmak gerekiyor. Bölgesel yemek yapan daha çok yer açılmalı. Kebabı tanıdık. Ama Türk yemekleri sadece kebapla sınırlı olmamalı. Paris'e yüz binlerce insan sadece yemek yemek, Şarap tatmak, peynir yemek için gidiyor. Biz, bu topraklarda bundan da iyisini yapabiliriz.



Yemek programı yapmanız için teklifler almaya başladınız mı?

Daha bu sabah yeni bir teklif aldım. Hem de daha önce benim Program yapmak istediğim bir kanaldan. Benim bu işten anlamayacağımı düşünerek, program yapmamı istememişlerdi. Ama şimdi istiyorlar.



İLK KEZ 21 YAŞINDA MUTFAĞA GİRDİM

İlk kez ne zaman mutfağa girdiniz ?

21 yaşında Paris'e gittim. İlk kez o zaman girdim tek başıma mutfağa.



Dışarı çıktığınızda nerelerde yemek yiyorsunuz? Zorlanıyor musunuz iyi Restoran bulmakta?

'Çiya' bence Anadolu'nun Kayıp lezzetlerini keşfetmek için çok doğru bir adres. 'Cercis' var, Mardin mutfağı üzerine... Yabancı mutfaklar konusunda Türkiye çok kötü! Suşiyi, Tayland mutfağını, Çin yemeklerini, hatta İtalyan yemeklerini bile yiyecek bir yer bulamıyoruz. İyi olanlar küçük, kenarda kalmış, öyle çok isimleri orada burada yazılan yerler değil. Çin yemeğinin, olması gerektiği lezzette olabilmesi için, malzemelerin Çin'den getirilmesi lazım, bu da çok pahalı. Ayrıca Türk damak tadının yadırgayacağı şeyleri çıkarıyorlar. Sonuçta, Çin yemeğini gerçekten seven, tadını bilen birinin asla yemek istemeyeceği bir şey çıkıyor ortaya. 'Rejans' ise, gerçek Rus yemeği yemek isteyenlerin rahatça gidebileceği bir yer.



KIZIM KOLA İÇMEDEN BÜYÜDÜ

Yemek yaparken hep taze ürünler mi kullanıyorsunuz, nerelerden Alışveriş yapıyorsunuz?

Organik, taze ürünler kullanıyoruz. Eşimin babasının yetiştirdiği domatesi, biberi, patlıcanı 'deep freeze'e koyuyoruz, kışın da onları yiyoruz. Konserve bir ürün alırsam, bize bir kalite güvencesi verenini tercih ediyorum.



Kızınız hamburger yemiyor mu? Kola içmiyor mu?

Yok. Zararlı şeyler yememesini sağladık bugüne kadar. Anlatıyoruz da ona. Umarım bu şekilde devam eder.





ÜNLÜLER HANGİ TAKIMI TUTUYOR?



HANGİ ünlü NEREDE OTURUYOR?







ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ...



Mutfağa girince eşim yere gazete seriyor

No comments:

Post a Comment