Ahmet Uluçay'ın naaşı, İstanbul'da yapılacak törenin ardından Tavşanlı'ya getirilecek. Tepecik beldesindeki morga konulacak cenaze, yarın Tepecik Orta Cami'de öğle vakti kılınacak cenaze namazı sonrası belde mezarlığındaki aile kabristanına defnedilecek.
Tepecik Belde Belediye Başkanı Adnan Korkmaz, Sinema aşkı, fedakarlıkları ve mücadeleleriyle önemli başarılara imza atan Uluçay'ın vefatının çok büyük bir Kayıp olduğunu söyledi. Beldeden yetişen ve bölgenin adını dünyaya duyuran Uluçay'ın vefatından derin üzüntü duyduğunu anlatan Korkmaz, şöyle konuştu
''Ahmet Uluçay, teyzemin oğludur. O hep azmi, tutkusu ve elde ettiği başarılarla bölgemizin gurur kaynağı oldu. Büyük üzüntü içerisindeyiz. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin büyük başarısından sonra 12 ülkede düzenlenen festivallerde filmin gösterimi için davetler aldı. Ancak ABD ve Yunanistan'a gidebildi. Beynindeki tümörün verdiği rahatsızlık yüzünden başarısının keyfini süremedi. O her zaman Tavşanlı ve Tepecik'in adını onurla yükseltti.''
Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler de Ahmet Uluçay'ın bölgenin yetiştirdiği en önemli kişiler arasında yer aldığını ifade ederek, ilçe halkı olarak onun vefatından büyük üzüntü duyduklarını kaydetti.
YÖNETMEN ULUÇAY İÇİN BEYOĞLU SİNEMASI'NDA TÖREN DÜZENLENDİ
İstanbul'da dün hayatını kaybeden Yönetmen Ahmet Uluçay, son yolculuğuna uğurlanıyor. Uluçay için Beyoğlu Sineması'nda düzenlenen törende, yönetmenin sinemacılığını anlattığı sinevizyon gösterimi yapıldı.
Törende konuşan yönetmen Ezel Akay, Uluçay'ın zor şartlarda sinema ile uğraştığını belirterek, ''Biraz garip gelecektir, ama ben Ahmet'i Türkiye'deki Modern sinemanın en önemli önderlerinden biri olarak görüyorum. Kısa filmlerinde yaptığı şeyler hiç klasik olmayan sinemanın örnekleri aslında'' diye konuştu. Akay, son 3 yılda ilk filmlerini çeken birçok genç yönetmenin Uluçay'ın hikayelerinden ilham ve cesaret olarak işe başladıklarını ifade etti.
Uluçay'ın ilginç üsluplar denediğini vurgulayan Akay, ''Biz onu bedenen kaybettik ama kazandık diye düşünüyorum. Çok ilginç bir kazanımı oldu Türk sinemasının Ahmet sayesinde. Kısa filmleri biraz daha dikkatle incelendiğinde en azından Türkiye'de hiç denenmemiş araçların ve duyguların bir araya geldiğini görüyoruz'' dedi. Akay, Uluçay'ın tamamlayamadığı ''Bozkırda Deniz Kabuğu'' filminin seyirciye ulaştırılabilmesi için filmin yapımcısından bilgi alıp gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Ben arzu da duyuyorum. Eminim birçok yönetmen arkadaşım da bu konuyla ilgilenmek isteyecektir. Yarım kalan 'Bozkırda Deniz Kabuğu' filmi ile ilgili yapılabilecek bir şey varsa bu konuda örgütlenelim. Hem sinema, hem de Ahmet için çok değerli bir final, katkı olacaktır diye düşünüyorum.''
Yönetmen Mustafa Altıoklar da 1990'lı yıllarda kendisi, Yeşim Ustaoğlu, Reha Erdem, Nuri Bilge Ceylan ve kendilerinden sonra Yüksel Aksu gibi isimlerin yer aldığı bir ''yönetmenler kuşağı'' oluştuğunu anlatarak, ''Ahmet Uluçay da o döneme damgasını vurmuş kısa metrajcı arkadaşlarımızdan biriydi'' dedi.
Altıoklar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O günlerden bugünlere birlikte yürüdük. Biz şehir çocukları hep şikayet ettik. Ahmet, Kütahya'nın bir köyünde hiç şikayetsiz çok değerli eserler bırakarak göçtü gitti. Yarım kalmış bir projesi söz konusu. Ahmet Uluçay bizim Film Yönetmenleri Derneği'nin onur üyesiydi. Onun bu yarım kalan işinin tamamlanması için dernek, onur üyesinin bu kadar onurlu bir işini üstlenmekten onur duyacaktır. Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.''
Yönetmen Reis Çelik de bazı insanları tarif etmenin zor olduğunu, Uluçay'ın da bunlardan biri olduğunu söyledi. Çelik, ''Çok şey söylemeye gerek yok. Ahmet Uluçay sinemamızın Aşık Veysel'i, Nasreddin Hocası, Pir Sultan Abdal'ı. Öyle geldi, öyle gidiyor. O, bozkırda küçük bir sinema ampulü yakmıştır. O, ülkemizin sinemasında sonsuza kadar hiç sönmeden yanacak kadar güçlü bir ışık yakmıştır'' diye konuştu.
Senarist ve yönetmen Safa Önal da Uluçay'ın karşısında eğilmeyi hak eden biri olduğunu söyledi.
Önal, ''Ankara Sinema Günleri''nde jüri üyesi olduğunu ve orada ''Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak'' filmini izleme şansını bulduğunu anlatarak, bütün seyirciler ve jüri üyeleri gibi büyük bir şaşkınlık ve hayranlık duyduğunu dile getirdi.
''HEM ZANAATKAR, HEM SANATÇIYDI'
Yönetmen Yeşim Ustaoğlu, Uluçay'ın sohbetlerine katılmanın bir ayrıcalık olduğunu ifade ederek, ''Son günlerinde dahi bizleri şaşırttı. Dün hala döneceğini düşündük. Uzun bir mücadele verdi. Her şeyden önce söylemek istediğim o inanılmaz bir baba, bir eşti'' dedi. Ustaoğlu, Uluçay'ın eşinin ve kızının törene katılamadığını bildirdi. Yönetmen Pelin Esmer de Uluçay'ın çok özel bir sinemacı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''Yıllar önce Yavuz Özkan'ın sinema atölyesinde öğrenciyken oraya kısa filmlerini alıp gelmişti. Kara kara bu işi nasıl becereceğiz, sinemayı nasıl yapacağız diye düşünürken kısa filmlerini hayranlık ve şaşkınlıkla izlemiştik. O filmleri izledikten sonra bu işin o kadar imkansız olmadığına dair bir inanç verdi bana. Kendi adıma çok teşekkür ederim.''
Esmer, Uluçay'ın Türk sineması için çok önemli bir yaratıcı ve üretici olduğunu vurgulayarak, ''Hem zanaatkar, hem sanatçıydı. Yarım kalan filminin tamamlanması için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Yarım kalmayacak ve vizyona çıkacaktır'' diye konuştu.
Şişli Kaymakamı Mehmet Öklü de Uluçay'ı yıllar önce Kastamonu'da bir şairler şöleninde gördüğünü anlatarak, ''Uluçay'ın şiirleri de var. Sanıyorum onlar yakınları tarafından toplanacak ve kitap halinde yayımlanacaktır. Sineması da üniversitelerde okutulacak kadar derin. Böyle bir sinema konsepti armağan ettiği için ona teşekkür ediyorum'' dedi.
''ONUN FİLMİNİN TEK KARESİNDE OYNAMAK İÇİN HER ŞEYİ VERİRDİM''
Uluçay'ın oğlu İdris Uluçay da babasını değil, yakın arkadaşını kaybettiğini dile getirerek, ''Bazen hastalığı için kaygılanırdım. Bana 'Hayır, daha anlatacak yüzlerce hikayem var, onları anlatmadan bir yere gitmem' derdi, ama sözünü tutmadı'' diye konuştu. Kardeşi Kamil Uluçay ise ağabeyinin Sağlık durumundan bahsedilmesini istemediğini belirterek, hastalığı kabul etmediğini söyledi. Uluçay, ağabeyinin küçüklüğünden beri sinema hevesi olduğunu dile getirerek, aynı zamanda Roman da yazdığını kaydetti.
Tiyatro sanatçısı Sumru Yavrucuk da Uluçay'ın Dünyanın en basit hikayelerinden başyapıtlar ortaya çıkardığını belirtti. Yavrucuk, çok üzgün olduğunu ifade ederek, ''O tekti, o teki kaybettik. Onun filminin tek karesinde yer almak için her şeyi verirdim'' diye konuştu.
Bazı sevenlerinin gözyaşlarını tutamadığı törende, Uluçay ile ilgili paylaşılan bazı anılar da salondakileri zaman zaman güldürdü. Uluçay'ın cenazesi, yarın Kütahya'nın Tavşanlı ilçesi Tepecik Köyü'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: ULUÇAY'IN AZMİ, GENÇ SİNEMACILARIMIZA İLHAM KAYNAĞI OLACAK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yönetmen Ahmet Uluçay'ın büyük başarısının temelindeki mücadele azminin, genç sinemacılara esin kaynağı olmayı sürdüreceğini bildirdi. Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Uluçay'ın vefatı dolayısıyla mesaj yayımladı. Uluçay'ın vefatını teessürle öğrendiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Sinemamızın sıradışı yönetmenlerinden Ahmet Uluçay, bir düşünce ve gönül adamı olarak edebiyatla da yakından ilgilenmişse de ömrünü daha çok çocukluğundan beri tutkuyla sevdiği sinemaya adamıştır. İmkansızlıklar içinde sürdürdüğü hayatı boyunca, yönettiği az sayıda filmine karşılık, yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada seçkin sinemaseverlerin hayranlığını kazanmıştır. Sayısız ödüller alan 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmi, hepimizde unutulmaz izler bırakmıştır.
Hiç köyünden ayrılmayan, bütün imkansızlıklara, zorluklara rağmen sinemadan kopmayan Ahmet Uluçay'ın, büyük başarısının temelindeki mücadele azmi, genç sinemacılarımıza ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Son filmi 'Bozkırda Bir Deniz Kabuğu' filmini bizlerle birlikte seyredemeden aramızdan ayrılan, sinemamızın en güzel adamlarından, büyük usta, değerli yönetmen Ahmet Uluçay'ı her zaman saygıyla ve takdirle hatırlayacağız. Merhuma Cenab-ı Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına, tüm sanat, Edebiyat, sinema camiasına ve milletimize başsağlığı diliyorum.''
KÜLTÜR VE Turizm BAKANI GÜNAY, YÖNETMEN ULUÇAY'IN VEFATI DOLAYISIYLA MESAJ YAYIMLADI
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yönetmen Ahmet Uluçay'ın vefatı dolayısıyla mesaj yayımladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Günay, mesajında şunları kaydetti:
''Türk sinemasının usta yönetmeni Ahmet Uluçay'ın zamansız vefatından büyük üzüntü duydum.Tutkuyla bağlı olduğu sinemaya sıra dışı, özgün filmleriyle çok değerli katkılarda bulunan Ahmet Uluçay'a Allah'tan rahmet, ailesine, sinema çevrelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.''
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU, ULUÇAY'IN AİLESİNİ ARAYARAK BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yaşamını yitiren yönetmen Ahmet Uluçay'ın ailesine başsağlığı diledi. Davutoğlu, telefonla arayarak başsağlığı ve sabır dileklerini iletti.
AHMET ULUÇAY KİMDİR?
Ahmet Uluçay, 1954 yılında Kütahya'da doğdu ve Sinemayla 1960 yılında, ilkokul sıralarındayken köye gelen bir seyyar sinemacı sayesinde tanıştı ve daha 12 yaşındayken arkadaşı İsmail Mutlu ile sinema makinesi yapmak için yola koyuldu. Uluçay, tam 3 yıl uğraştı ve 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filminde de anlatıldığı gibi bir ahırda köylü halkına film göstermeye başladı.
Köyde tavukçulukla uğraşan arkadaşı İsmail Mutlu ve maden işçisi arkadaşı Şerif Akarsu ile ''Tepecik Köyü Arkadaş Sinema Grubu''nu oluşturan Uluçay, ilk filmi ''Optik Düşler''i (1992) arkadaşlarıyla Almanya'da yaşayan bir gurbetçiden aldıkları VHS kamerayla çekti. Uluçay, ilk kez 1994 yılında 6. Ankara Uluslararası Film Festivali'ne katılarak ''Optik Düşler'' ve ''Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak'' isimli filmleriyle tanındı.
Sinemaya yaşamını adayan Uluçay, yıllarca geçim derdiyle uğraştı, kamyon şoförlüğü, inşaat işçiliği ve tavukçuluk gibi pek çok işte çalıştı. Çocukluğundan esinlendiği ilk uzun metrajlı filmi ''Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak''ı çekerken geçimini sağlamak için yem fabrikasında hamallık da yapan Uluçay, bu filmiyle Türkiye'de ve yurtdışında 40'a yakın ödül aldı.
2 çocuk babası olan Uluçay, ''Bozkırda Deniz Kabuğu'' filminin çekimlerine 2007 yılında başlamış, ancak sağlık sorunları nedeniyle film yarım kalmıştı.
Uluçay son yolculuğuna uğurlanacak
Tepecik Belde Belediye Başkanı Adnan Korkmaz, Sinema aşkı, fedakarlıkları ve mücadeleleriyle önemli başarılara imza atan Uluçay'ın vefatının çok büyük bir Kayıp olduğunu söyledi. Beldeden yetişen ve bölgenin adını dünyaya duyuran Uluçay'ın vefatından derin üzüntü duyduğunu anlatan Korkmaz, şöyle konuştu
''Ahmet Uluçay, teyzemin oğludur. O hep azmi, tutkusu ve elde ettiği başarılarla bölgemizin gurur kaynağı oldu. Büyük üzüntü içerisindeyiz. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filminin büyük başarısından sonra 12 ülkede düzenlenen festivallerde filmin gösterimi için davetler aldı. Ancak ABD ve Yunanistan'a gidebildi. Beynindeki tümörün verdiği rahatsızlık yüzünden başarısının keyfini süremedi. O her zaman Tavşanlı ve Tepecik'in adını onurla yükseltti.''
Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler de Ahmet Uluçay'ın bölgenin yetiştirdiği en önemli kişiler arasında yer aldığını ifade ederek, ilçe halkı olarak onun vefatından büyük üzüntü duyduklarını kaydetti.
YÖNETMEN ULUÇAY İÇİN BEYOĞLU SİNEMASI'NDA TÖREN DÜZENLENDİ
İstanbul'da dün hayatını kaybeden Yönetmen Ahmet Uluçay, son yolculuğuna uğurlanıyor. Uluçay için Beyoğlu Sineması'nda düzenlenen törende, yönetmenin sinemacılığını anlattığı sinevizyon gösterimi yapıldı.
Törende konuşan yönetmen Ezel Akay, Uluçay'ın zor şartlarda sinema ile uğraştığını belirterek, ''Biraz garip gelecektir, ama ben Ahmet'i Türkiye'deki Modern sinemanın en önemli önderlerinden biri olarak görüyorum. Kısa filmlerinde yaptığı şeyler hiç klasik olmayan sinemanın örnekleri aslında'' diye konuştu. Akay, son 3 yılda ilk filmlerini çeken birçok genç yönetmenin Uluçay'ın hikayelerinden ilham ve cesaret olarak işe başladıklarını ifade etti.
Uluçay'ın ilginç üsluplar denediğini vurgulayan Akay, ''Biz onu bedenen kaybettik ama kazandık diye düşünüyorum. Çok ilginç bir kazanımı oldu Türk sinemasının Ahmet sayesinde. Kısa filmleri biraz daha dikkatle incelendiğinde en azından Türkiye'de hiç denenmemiş araçların ve duyguların bir araya geldiğini görüyoruz'' dedi. Akay, Uluçay'ın tamamlayamadığı ''Bozkırda Deniz Kabuğu'' filminin seyirciye ulaştırılabilmesi için filmin yapımcısından bilgi alıp gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Ben arzu da duyuyorum. Eminim birçok yönetmen arkadaşım da bu konuyla ilgilenmek isteyecektir. Yarım kalan 'Bozkırda Deniz Kabuğu' filmi ile ilgili yapılabilecek bir şey varsa bu konuda örgütlenelim. Hem sinema, hem de Ahmet için çok değerli bir final, katkı olacaktır diye düşünüyorum.''
Yönetmen Mustafa Altıoklar da 1990'lı yıllarda kendisi, Yeşim Ustaoğlu, Reha Erdem, Nuri Bilge Ceylan ve kendilerinden sonra Yüksel Aksu gibi isimlerin yer aldığı bir ''yönetmenler kuşağı'' oluştuğunu anlatarak, ''Ahmet Uluçay da o döneme damgasını vurmuş kısa metrajcı arkadaşlarımızdan biriydi'' dedi.
Altıoklar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O günlerden bugünlere birlikte yürüdük. Biz şehir çocukları hep şikayet ettik. Ahmet, Kütahya'nın bir köyünde hiç şikayetsiz çok değerli eserler bırakarak göçtü gitti. Yarım kalmış bir projesi söz konusu. Ahmet Uluçay bizim Film Yönetmenleri Derneği'nin onur üyesiydi. Onun bu yarım kalan işinin tamamlanması için dernek, onur üyesinin bu kadar onurlu bir işini üstlenmekten onur duyacaktır. Aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.''
Yönetmen Reis Çelik de bazı insanları tarif etmenin zor olduğunu, Uluçay'ın da bunlardan biri olduğunu söyledi. Çelik, ''Çok şey söylemeye gerek yok. Ahmet Uluçay sinemamızın Aşık Veysel'i, Nasreddin Hocası, Pir Sultan Abdal'ı. Öyle geldi, öyle gidiyor. O, bozkırda küçük bir sinema ampulü yakmıştır. O, ülkemizin sinemasında sonsuza kadar hiç sönmeden yanacak kadar güçlü bir ışık yakmıştır'' diye konuştu.
Senarist ve yönetmen Safa Önal da Uluçay'ın karşısında eğilmeyi hak eden biri olduğunu söyledi.
Önal, ''Ankara Sinema Günleri''nde jüri üyesi olduğunu ve orada ''Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak'' filmini izleme şansını bulduğunu anlatarak, bütün seyirciler ve jüri üyeleri gibi büyük bir şaşkınlık ve hayranlık duyduğunu dile getirdi.
''HEM ZANAATKAR, HEM SANATÇIYDI'
Yönetmen Yeşim Ustaoğlu, Uluçay'ın sohbetlerine katılmanın bir ayrıcalık olduğunu ifade ederek, ''Son günlerinde dahi bizleri şaşırttı. Dün hala döneceğini düşündük. Uzun bir mücadele verdi. Her şeyden önce söylemek istediğim o inanılmaz bir baba, bir eşti'' dedi. Ustaoğlu, Uluçay'ın eşinin ve kızının törene katılamadığını bildirdi. Yönetmen Pelin Esmer de Uluçay'ın çok özel bir sinemacı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
''Yıllar önce Yavuz Özkan'ın sinema atölyesinde öğrenciyken oraya kısa filmlerini alıp gelmişti. Kara kara bu işi nasıl becereceğiz, sinemayı nasıl yapacağız diye düşünürken kısa filmlerini hayranlık ve şaşkınlıkla izlemiştik. O filmleri izledikten sonra bu işin o kadar imkansız olmadığına dair bir inanç verdi bana. Kendi adıma çok teşekkür ederim.''
Esmer, Uluçay'ın Türk sineması için çok önemli bir yaratıcı ve üretici olduğunu vurgulayarak, ''Hem zanaatkar, hem sanatçıydı. Yarım kalan filminin tamamlanması için ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Yarım kalmayacak ve vizyona çıkacaktır'' diye konuştu.
Şişli Kaymakamı Mehmet Öklü de Uluçay'ı yıllar önce Kastamonu'da bir şairler şöleninde gördüğünü anlatarak, ''Uluçay'ın şiirleri de var. Sanıyorum onlar yakınları tarafından toplanacak ve kitap halinde yayımlanacaktır. Sineması da üniversitelerde okutulacak kadar derin. Böyle bir sinema konsepti armağan ettiği için ona teşekkür ediyorum'' dedi.
''ONUN FİLMİNİN TEK KARESİNDE OYNAMAK İÇİN HER ŞEYİ VERİRDİM''
Uluçay'ın oğlu İdris Uluçay da babasını değil, yakın arkadaşını kaybettiğini dile getirerek, ''Bazen hastalığı için kaygılanırdım. Bana 'Hayır, daha anlatacak yüzlerce hikayem var, onları anlatmadan bir yere gitmem' derdi, ama sözünü tutmadı'' diye konuştu. Kardeşi Kamil Uluçay ise ağabeyinin Sağlık durumundan bahsedilmesini istemediğini belirterek, hastalığı kabul etmediğini söyledi. Uluçay, ağabeyinin küçüklüğünden beri sinema hevesi olduğunu dile getirerek, aynı zamanda Roman da yazdığını kaydetti.
Tiyatro sanatçısı Sumru Yavrucuk da Uluçay'ın Dünyanın en basit hikayelerinden başyapıtlar ortaya çıkardığını belirtti. Yavrucuk, çok üzgün olduğunu ifade ederek, ''O tekti, o teki kaybettik. Onun filminin tek karesinde yer almak için her şeyi verirdim'' diye konuştu.
Bazı sevenlerinin gözyaşlarını tutamadığı törende, Uluçay ile ilgili paylaşılan bazı anılar da salondakileri zaman zaman güldürdü. Uluçay'ın cenazesi, yarın Kütahya'nın Tavşanlı ilçesi Tepecik Köyü'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
BAŞBAKAN ERDOĞAN: ULUÇAY'IN AZMİ, GENÇ SİNEMACILARIMIZA İLHAM KAYNAĞI OLACAK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yönetmen Ahmet Uluçay'ın büyük başarısının temelindeki mücadele azminin, genç sinemacılara esin kaynağı olmayı sürdüreceğini bildirdi. Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Uluçay'ın vefatı dolayısıyla mesaj yayımladı. Uluçay'ın vefatını teessürle öğrendiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''Sinemamızın sıradışı yönetmenlerinden Ahmet Uluçay, bir düşünce ve gönül adamı olarak edebiyatla da yakından ilgilenmişse de ömrünü daha çok çocukluğundan beri tutkuyla sevdiği sinemaya adamıştır. İmkansızlıklar içinde sürdürdüğü hayatı boyunca, yönettiği az sayıda filmine karşılık, yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada seçkin sinemaseverlerin hayranlığını kazanmıştır. Sayısız ödüller alan 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filmi, hepimizde unutulmaz izler bırakmıştır.
Hiç köyünden ayrılmayan, bütün imkansızlıklara, zorluklara rağmen sinemadan kopmayan Ahmet Uluçay'ın, büyük başarısının temelindeki mücadele azmi, genç sinemacılarımıza ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Son filmi 'Bozkırda Bir Deniz Kabuğu' filmini bizlerle birlikte seyredemeden aramızdan ayrılan, sinemamızın en güzel adamlarından, büyük usta, değerli yönetmen Ahmet Uluçay'ı her zaman saygıyla ve takdirle hatırlayacağız. Merhuma Cenab-ı Allah'tan rahmet; ailesine, yakınlarına, tüm sanat, Edebiyat, sinema camiasına ve milletimize başsağlığı diliyorum.''
KÜLTÜR VE Turizm BAKANI GÜNAY, YÖNETMEN ULUÇAY'IN VEFATI DOLAYISIYLA MESAJ YAYIMLADI
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yönetmen Ahmet Uluçay'ın vefatı dolayısıyla mesaj yayımladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Günay, mesajında şunları kaydetti:
''Türk sinemasının usta yönetmeni Ahmet Uluçay'ın zamansız vefatından büyük üzüntü duydum.Tutkuyla bağlı olduğu sinemaya sıra dışı, özgün filmleriyle çok değerli katkılarda bulunan Ahmet Uluçay'a Allah'tan rahmet, ailesine, sinema çevrelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.''
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU, ULUÇAY'IN AİLESİNİ ARAYARAK BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yaşamını yitiren yönetmen Ahmet Uluçay'ın ailesine başsağlığı diledi. Davutoğlu, telefonla arayarak başsağlığı ve sabır dileklerini iletti.
AHMET ULUÇAY KİMDİR?
Ahmet Uluçay, 1954 yılında Kütahya'da doğdu ve Sinemayla 1960 yılında, ilkokul sıralarındayken köye gelen bir seyyar sinemacı sayesinde tanıştı ve daha 12 yaşındayken arkadaşı İsmail Mutlu ile sinema makinesi yapmak için yola koyuldu. Uluçay, tam 3 yıl uğraştı ve 'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak' filminde de anlatıldığı gibi bir ahırda köylü halkına film göstermeye başladı.
Köyde tavukçulukla uğraşan arkadaşı İsmail Mutlu ve maden işçisi arkadaşı Şerif Akarsu ile ''Tepecik Köyü Arkadaş Sinema Grubu''nu oluşturan Uluçay, ilk filmi ''Optik Düşler''i (1992) arkadaşlarıyla Almanya'da yaşayan bir gurbetçiden aldıkları VHS kamerayla çekti. Uluçay, ilk kez 1994 yılında 6. Ankara Uluslararası Film Festivali'ne katılarak ''Optik Düşler'' ve ''Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak'' isimli filmleriyle tanındı.
Sinemaya yaşamını adayan Uluçay, yıllarca geçim derdiyle uğraştı, kamyon şoförlüğü, inşaat işçiliği ve tavukçuluk gibi pek çok işte çalıştı. Çocukluğundan esinlendiği ilk uzun metrajlı filmi ''Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak''ı çekerken geçimini sağlamak için yem fabrikasında hamallık da yapan Uluçay, bu filmiyle Türkiye'de ve yurtdışında 40'a yakın ödül aldı.
2 çocuk babası olan Uluçay, ''Bozkırda Deniz Kabuğu'' filminin çekimlerine 2007 yılında başlamış, ancak sağlık sorunları nedeniyle film yarım kalmıştı.
Uluçay son yolculuğuna uğurlanacak
No comments:
Post a Comment